Sayfalar

26 Haziran 2014 Perşembe

Önyargı...?


"Önyargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur." demiş Einstein.

 Burası Türkiye. Bu akşam yaşadığım olay Türkiye'de bazı konulara neden önyargıyla yaklaşılması gerektiğini tekrar gösterdi bana..

Kadıköy'den Kabataş vapuruna bindim bu akşam. Vapur gayet sakindi ve boğaz çok sert estiği için adetim olmadığı üzere içeride oturayım dedim. Karşılıklı koltuklar şeklinde bir oturma düzeni var ve oturduğum yerin arka kısmında da tek başına üniversite öğrencisi olduğunu tahmin ettiğim bir genç kız oturuyor. Onun karşısı boş. Bir süre sonra onun karşısına bir adamın oturduğunu fark ettim. Ben adamla sırt sırta oturmuş oluyorum böylece ve tüm konuşmalarını duyabiliyorum.

Nasıl girdi lafa ya da nasıl tanıştı bilmiyorum. Dikkat kesildiğimde çoktan o bölümleri geçmişlerdi. Adam otuzlu yaşlarındaydı ve kıza inanılmaz iltifatlar ediyordu. Önce tanıdığı olabilir diye düşündüm ama adamın kurduğu cümleler ilk defa karşılaştıklarını gösteriyordu.

"Sen istediğin her şeyi başarabilecek bir kızsın..." "Sen onu yaptıktan sonra gerisi gelir zaten.." "Moda sahiline gidiyor musun? Çok güzeldir orası bak.." "Çok güzel gülüyorsun.. Sen her şeye böyle güler misin?" vs...

Buna benzer yazar kasa gibi z raporu alırcasına durmadan yazıyor da yazıyor adam. Kız da sürekli teşekkür edip ne yapacağını bilemiyor falan. Dönüp arkama pata küte dalmama ramak kala sinirden gülmeye başladım. Ama son hareketi bekliyorum. Tam kıyıya yaklaşıyoruz adam kıza "kalkalım istersen" dedi. Kız da mahçup bir şekilde durmasını bekliyorum sonra kalkıcam dedi. Tam hareketlendiğinde adam bir hışımla döndüm arkama ve o an adamın elindeki sopayı gördüm. Adamın kör olduğunu anladığımda resmen duygusal bir kırılma yaşadım. Bunca süredir hakkında bir sürü iğrenç şey düşünüp ağzını burnunu kırmayı planladığım adam meğer engelliymiş. Vicdan yaptım. Önyargı kötüymüş dedim... Peki sonra?

Vapurdan inip otobüse bineceğim durağa geldiğimde aynı adamın gayet sopasız bir şekilde önünde yürüyen kadının arkasından motoruna atlayıp ağzının suyu aka aka karanlıkta kaybolduğunu gördüm.

Ve dedim ki;

Eğer burası Türkiye'yse, burası iğrenç ve ahlak anlayışı olmayan insannımsılarla doluysa, burada belli önyargılara güveneceksin. Ve kendini engelli olarak tanıtıp, acındırıp, yürümene yardımcı olmak için bir kadının senin kolunu tutmasını kar sayıp bundan zevk alan acınsası yaratık.. Senin de Allah senin belanı versin! Keşke tekrar karşılaşabilsem seninle...

8 yorum:

  1. Adamın söylediğini yazdığın şeyler pek terbiyesizce sayılmaz ama insanların gerçekten engelli olsalar bile başkalarını rahatsız etme hakları yok bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Terbiyesizce olan söyledikleri değil evet. Ama yaptığı hareket, söyledikleriyle kızı rahatsız etmesi de terbiyesizliktir. Ve amacı da belli.

      Sil
  2. İnanmıyorum ya ne insanlar var..
    Önyargı bazen çok kötü ama burası dediğiniz gibi Türkiye...
    Nasıl bir insan böyle birşeyi kullanacak kadar iğrençleşebilir ki..
    Olmaz dememek lazım bunu anladım..

    YanıtlaSil
  3. o değilde, adam görme engelliyse "ne kadar güzel gülüyorsun öyle" demesinden bir işkillenme olmalıdır. Kesinlikle rahatsız edici bir durummuş. Umarım karşılaşırsınız tekrar :)

    YanıtlaSil
  4. burası Türkiye bu deve de kulak bile değil :/

    YanıtlaSil