Sayfalar

11 Ocak 2013 Cuma

Hayat Akıp Gidiyor...


Hayat parmaklarımızın arasından akıp gidiyor. Avcumuza aldığımız suyun hepsini içemiyoruz. Öyle bir ritme kapıldık ki insanların artık kendilerine ayıracakları vakitleri yok. Sabahın köründe trafiğe takılmamak için yollara dökülüyor, akşam fiziksel ve zihinsel yorgunluklarla aynı trafik işkencesini çekerek kafeslerimize dönüyoruz. Hayat bizi sıkıştırıyor... Hele bir de İstanbul'da yaşıyorsanız zaten bir güne 24 saat yetmiyor... Bu konuyla ilgili çok güzel bir araştırma yapılmış ve görür görmez paylaşmak istedim;

‎"Adamin biri Washington metro istasyonunda yere comelir ve kemanini calmaya baslar; soguk bir ocak ayi sabahidir. 45 dakika boyuca 6 Bach calar. Cogu insanin ise gitmek icin hareketlendigi bu yogun saat suresince 1100 kisinin istasyonun icinden gectigi hesaplanir.

Uc dakika gecer orta yasli bir adam muzisyenin caldigini farkeder. Yavaslar, bir kac saniyeligine durur ve sonrasinda aceleyle ilerler yapacaklarindan geri kalmasin diye.

Bir dakika sonra kemanci ilk bir dolarlik bahsisinin alir; bir bayan parayi kemancinin onune gecerken atmis ve hic durmadan yoluna devam etmistir.

Bir kac dakika sonra birisi dinlemek icin duvara yaslanir saatine bakar ve tekrar yurumeye baslar. Besbelli adam isine gec kalmistir.

En cok dikkat eden ise uc yasinda bir cocuktur. Annesi alelacele cekistiriken kendisini durup kemanciya bakar. Sonunda annesi kuvvetlice cekistirir cocugu ve cocuk surekli arkasina bakarak yurumeye baslar.Bu olay diger bir cok cocuk tarafindan tekrarlanir,fakat istisnasiz tum ebeveyinler cocuklarini yurumeye devametmeye zorlar.

Kemancinin 45 dakikalik gosterisi boyunca sadece 6 kisi durup bir sure bekler. 20 kisi kendisine para verir, sonra yine normal bir sekilde yurumeye devam ederler. 32 dolar toplar kemanci. Gosterisi bitipte etrafa sessizlik hakim oldugunda hic kimse farketmez bile.Kimse alkislamaz yada tanimaz.

Kimse az once dunyadaki yazilan eserler arasindaki en essiz parcayi 3.5 milyon dolar degerindeki kemaniyla calan bu kisinin dunyanin en yetenekli muzisyenlerinden Joshua Bell oldugunu farkina varmaz.

Bu olaydan iki gun once biletlerinin ortalama 100 dolar oldugu konserin biletleri yok satmistir.

Bu gercek bir hikayedir. Joshua Bell in bu metro istasyonunda kimligi belirsiz bir sekilde verdigi konser Washinton Post tafafindan algilama,zevk ve inanlarin onceliklerini kapsayan sosyal arastirmanin bir parcasi olarak tertip edilmistir.

Ozet olarak : Ortak bir cevrede, uygunsuz bir zamanda guzelligi algilayabiliyormuyuz? Durupta bunu takdir ediyormuyuz? Bir yetenegi beklenmedik bir icerikte tanimlayabiliyormuyuz?

Bu arastirmadan edinelecek muhtemel sonuclardan biri sudur : Eger dunyanin en unlu muzisyenlerinden birinin dunyada yazilan en iyi eserlerden birini calarken onu durupta dinleyecek bir dakikamiz bile yoksa, acaba daha neler kaciriyoruz hayatta?

Kaynak: Knowledge of Today
Ceviri: Ozan ÖztÜrk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder