Haftasonunun getirdiği mutlulukla sabahtan akşama kadar sokakta arkadaşlarla oyunlar oynanmış, gün içinde "Anneeaaee" diye avz avaz bağırarak balkona çıkması sağlanan anneden bakkal harçlığı koparılmış ve bilimum cisp, çikolata, sakız'a yatırılmış, sabahın köründe başlayan mahalle maçı hava kararınca yerini saklambaç'a bırakmış, ezan okununca anne yine aynı balkondan ya da müsaitse odanın camından eve çağırmış ve babanın eve gelmiş olması tehdit unsuru olarak gösterilmiş :), akşam yemeğinden sonra kadıncağız sanki gün içinde hiç yorulmamış gibi, salondaki kömür sobasının yanında ki kırmızı leğende anne tarafından yıkanılmış, ardından anne küçük kardeşi yıkarken rahat durmayıp oyun oynamaya çalışılmış ve tüm salon batırılmış, bir güzel totoları pataklanan iki kardeş ıslak ıslak sobanın yanında havlularla kurulanırken yenilen mandalinaların kabukları sobanın üzerine konulmuş ve odaya hakim olan şampuan kokusuna mandalina kokusu da karışmış ve sobanın borusuna takılan askılara asılmış havlulardan sobaya damlayan suların çıkardığı cıslamaların eşliğinde pazarları iple çekilen "Bizimkiler"'in jeneriği duyularak halının üzerine yüzüstü uzanılmış...
O kavanoza doğru eğilip derin nefes alınmamış bir çocukluk yaşanmamış demektir...:)
Peki "Sevim koş katil geldi!" diye bağıran Sosyal Sarhoş Cemil Abimizle, Sabri Bey'le, Cafer'le, "Cıvık müdürüm afedersin!" diyen Abbas efendiyle hafızamıza kazınan "Bizimkiler" dizisinin müziklerinin hem muhteşem bir oyuncu hem de müzisyen olan Arif Erkin'e ait olduğunu, Arif Erkin ustanın da son zamanlarda en sevdiğimiz dede karakterlerinde karşılaştığımız kişi olduğunu biliyor muydunuz? :)
Bizimkiler'in tadı hala hafızamda..uzun yıllar bıkmadan seyretmiştim ve sayenizde bilmediğim bir şeyi daha öğrendim :)
YanıtlaSil