Bugün anladım... ne
kadar eğitim verirsen ver, hatta o eğitim ailede de başlasa ırksal özellikler
bir şekilde kendini belli ediyor. Hele ki konu iş disipliniyse kesinlikle
anlaşılıyor. Çoğu zaman demiyor muyuz “abi alman malıysa korkmayacaksın!”,
“alman arabasından şaşmıycaksın birader!” neden peki? Çünkü biliyoruz ki
adamların insan üstü bir iş disiplini var. Ve yine biliyoruz ki bu disiplin taa
çocukluktan geliyor. Yine dediğiniz gibi eğitim ailede başlıyor. Peki bunun
getirisi ne oluyor? Her şeyden önce o çocuk bir iş disiplini temeline sahip
oluyor. Biz duygusal ve duygularıyla hareket eden bir ülkeyiz evet bunu
biliyorum. Bu söylem o kadar ezberletildi ki bize artık öğrenilmiş çaresizlik
boyutuna geldi. İnsanlar resmen bunun arkasına saklanır oldu. İş disiplinine
sahip olamamak için, ya da bir işi adam gibi yapamamak için bu bir gerekçe ya
da bahane değil ki? Olamaz da...
Millet olarak
çalışmaktan kaçma genine sahibiz sanırım. Ya da işin kolayına kaçma geni
diyelim. Her işimizde bir çakallık, bir “işi bilicen ama işe gitmiycen aga!”
tavırları... Bir olmamışlık oluyor mutlaka. Sonra da neden “gevur yapıyor abi”
diyorlar oluyor. E abicim sen de yap işini adam gibi? Sen de iş küçük bile olsa
-ki küçük ya da önemsiz iş yoktur- en iyisini yapmaya çalış kendi adına? Ama
yok türklüğümüzü göstereceğiz...
Size geçen gün yaşadığım
süper bir örnek;
Bir sinema filmi işi
geldi ve “yarın antalya’ya uçuyoruz” dendi. Bu bile geç bir haber ama bunda
sıkıntı yok kesinlikle çünkü aniden değişebiliyor bu anlamda her şey. Normali,
yani örneğin avrupadaki versiyonu kesinlikle böyle değil. Orada böyle bir
hareketi resmen topa tutarlar. Günler öncesinden senaryo gönderilir, ne zaman
kaçta yolculuk var her şey bellidir... Tabi bu söylediklerim proje henüz
başlamadıysa geçerli. Dediğim gibi aniden gelişen durumlarda bu bir eksiklik
olarak görülemez. Olayımıza dönelim; yarın uçuyoruz ama saat belli değil. Ekip
arkadaşlarıyla birlikte tüm gün haber bekledikten sonra bir telefon geliyor ve
deniyor ki “uçağınız saat 19:00’da” Böyle bakıldığında cümlede bir sıkıntı yok
fakat detayları verelim... Efendim günlerden Cuma, yani haftasonu arifesi ve
herkes bir yerlere kaçmanın peşinde, bahsettiğimiz şehir İstanbul, hava
yağmurlu ve haber verilen saat 17:30. Şimdi fotoğraf çok eğlenceli geldi değil
mi? Abicim nasıl bir mantık ya da iş disiplini bunu yapar ki? İstanbul’da
yaşamayan bir adam bile süperman ya da spider-man değilsen saat 19:00’a kadar o
uçağa yetişilmesinin çizgi romanlar dışında mümkün olmadığını bilir. Ve
yetişemedik tabii ki. Uçak biletleri bir sonraki sefere kaydırıldı vs. E bunu
baştan programla? Çok mu zor? İşte yukarıda bahsettiğim iş disiplini bununla
ilgiliydi. Ben gerçekten anlam veremiyorum. Ve sanırım bu yalnızca da
türkiye’de olur...
...göster
ürksün!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder