Sayfalar

23 Ağustos 2014 Cumartesi

Hulusi Kentmen'i hiç kendisinden dinlediniz mi?


Çocukluğumdan beri Hulusi Kentmen dedem olsun istemişimdir. Manevi olarak tüm türkiyenin dedesi olmuştur da. Ve bunca zaman o filmlerde gördüğümüz tonton adam acaba gerçek hayatta nasıldı diye düşünmüşümdür. Gerçekte nasıl bir insan? Ses tonu, konuşması nasıl? Hep bunları merak ederdim. Ve hiç beklemediğim bir anda bir röportajıyla karşılaştım. Eski zaman insanlarının gerçekten bambaşka bir terbiyesi varmış. Bu kadar beyefendi ve mütevazi bir sanatçı görmedim. Bazen sevdiğimiz bir sanatçının günlük hayatına dair bir şeyler öğrenmeye çekiniriz. Çünkü hoşumuza gitmeyecek şeyler görüp sevgimizin azalmasından korkarız. Hulusi dede bu anlamda beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Aksine şimdi daha çok saygı duyuyorum. İyi seyirler :)



22 Ağustos 2014 Cuma

Hababam Sınıfı'nın ilk ve tek mezunu.. Ahmet..


Hababam Sınıfı'na belki de hiç yakışmayıp bir o kadar da onlardan olan ilk ve tek mezun Ahmet.. Mahmut Hoca'nın güvenini boşa çıkarmayıp, her seferinde arkadaşlarına uysa da sonunda canına tak edip Türk sinema tarihinin en iyi ve dokunaklı tiradlarından birini atan, bizden Ahmet... Neşeli Günler'de aileyi bir araya toplamaya çalışan çocukların yanında olan damat adayı Ahmet..

Ahmet Sezerel.

Neşeli Günler filmiyle ilgili anılarını anlattığı videoya rastlayınca sanki yıllardır görmediğim dayımı görmüş gibi sevindim. Biraz kilo almış, yaşlanmış ama bakışlar hala o bizden Ahmet'in. Bir Yeşilçam hastası olarak hep merak ettiğim şeylerden biri de Hababam Sınıfı, Neşeli Günler, Bizim Aile, Gülen Gözler gibi filmlerin kamera arkasında nelerin yaşandığıydı. Keşke şimdiki gibi o dönemde de kamera arkası çekimleri mümkün olsaydı da o set anılarını da paylaşabilseydik. Umarım Ahmet abinin anılarını siz de beğenirsiniz. İyi Eğlenceler :)




21 Ağustos 2014 Perşembe

Susam Sokağı Kamera Arkası


Kendimi en şanslı hissettiğim konudur Susam Sokağı.. Belki bununla ilgili tonlarca yazı yazmışımdır ama klasik bir "Nerde o eski çocuk programları" serzenişi değil bu. İnsanlığın son dönemine yetişen şanslı nesilmişiz biz. Şimdiki çocuk programlarıyla kıyaslamak mümkün bile değil.

Benim için diğer bir önemi de üniversite stajımı yapmaya TRT'ye gittiğimde yaşadığım olaydan kaynaklanır. Staj için yanında görevlendirildiğim Sabri Özmener'in Minik Kuş'un içindeki adam olduğunu öğrendiğimde refleks olarak sarılmıştım hocama.. Buradan sevgiler, saygılar.. Geçtiğimiz günlerdeyse Susam Sokağı'nın kamera arkası fotoğraflarına rastladım ve hemen paylaşayım dedim.. Tüm zamanların en iyi çocuk programının bu fotoğrafları oradaki emeği çok güzel ortaya koyuyor;


    Muppet Show'dan da tanıyacağımız "Kermit"'in kuklacısıyla fotoğrafı..


Türkiye versiyonunda bu fotoğraftaki insanların yerinde Hakan abi, kız kardeşi, bakkal amca ve marangoz amca oturuyordu. 


Benim çocukluk kahramanımdır Kırpık. Çocukluğumu hem mahveden hem de güzelleştiren. O fıçının içini merak ederek heba oldu çocukluğum.. :)


Ve Edi'yle Büdü.. Bu ikiliyle büyüyen çocuklardan zarar gelmez. Bu ikiliyle büyüyen çocukların en sevdiği sayı 6'dır.


Şimdi bile o kuklalardan birine sahip olma fikri beynimi yiyor. Bir de çocukken bunlardan birinin doğum günü hediyesi olarak verildiğini düşünsenize..